Kürt dil bilimcilerden MEB’e Kürtçe atama Tepkisi
Kürt dil bilimciler, Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) sözleşmeli öğretmen alımı için ilan ettiği 20 bin kişilik listede Kürtçeye kontenjan ayrılmamasına tepki gösterdi.
MEB’e bağlı örgün ve yaygın eğitim kurumlarının öğretmen ihtiyacının karşılanması amacıyla, Sözleşmeli Öğretmen İstihdamına İlişkin Yönetmelik kapsamında sözleşmeli öğretmen atamak üzere başvuru alınacağı belirtilen duyuruda, ataması yapılacak 20 bin sözleşmeli öğretmenin branş dağılımlarına yer verildi. Atama yapılacak alanlar arasında Kürtçe’nin Kurmanci ve Zazaki lehçeleri yer almadı.
“Kürtler dilleri için çaba göstermiyor”
Rûdaw’a konuşan Muş Alpaslan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Abdullah Kıran, “Devlet daha önceki atamalarda sembolik de olsa 2-3 Kürtçe öğretmen ataması yapıyordu. Ama bu kez yapmadı. Bunun nedenlerinden bir tanesi AK Parti iki yıldır MHP ile birlikte hareket ediyor olmasıdır. MHP Kürt eğitim ve öğretmen atamalarını hiçbir şekilde kabul etmiyor. AK Parti’de bu ortaklığın bozulmaması için MHP’ye göre hareket ediyor” dedi.
Abdullah Kıran, bir diğer nedenin de Türkiye’de çözüm sürecinin başarısızlığa uğraması olduğunu ifade etti.
“Ama bana göre en önemli neden de Kürtlerin kendisidir” diyen Kıran, sözlerine şunları ekledi:
“Kürtler dilleri konusunda çaba göstermiyor. Kürtler adına siyaset yapanlar da hiçbir zaman Kürtçe ile ilgili talepleri içtenlikle dile getirmedi. Kürtlerin sinerjisini bilinçli bir şekilde başka yöne kanalize ediyorlar. Kürtler için sivil ve demokratik bir şekilde Kürtlerin hakları için mücadele etmesi gerekenler bugün açlık grevi yapıyorlar. Kürtçe için bugüne kadar kimse böyle bir eylem yapmadı.
Kürtçe çocuklarımızın dili olamıyor. Halkların kardeşliği diyenler keşke dillerin kardeşliği deseydiler. Dilleri için çalışsınlar. Komşularımız ve egemen devletler dilimizi kardeş olarak kabul etsinler, bizi kardeş olarak kabul etmeselerde olur. Kürtlerin dillerine güveni yok ve bu konuda gayretsiz. Türkiye’de 40-50 bin nüfusa sahip olan Ermenilerin günlük 2, sayıları bini bulan Rumların da günlük yayınlanan bir gazetesi var. Devlet tabiki istemez ama 3 milyon Kürt aile çocuğu için Kürtçe seçmelli dersi seçseydi, Kürtçe bir yılda resmi dil olurdu.
Türkiye, Irak ve İran’a demokrasi getireceklerini söyleyenler hiçbir şekilde bu toplumları demokratikleştiremez. Bunlar enerjilerinin yüzde 1’ini Kürtçe için harcasalar, Kürtçe 4 ülkede de resmi ve eğitim dili olur. Kürt siyaseti de bilerek ya da bilmeyerek asimilasyona hizmet ediyor. Türkiye devleti Suriye’den gelen Araplar için her seferinde 300-400-500 öğretmen ataması yapıyor. Kürtler gayretsiz oldukları için faydalanmıyor.” ifadesini kullandı.
Mikail Bilbil: Köylerden kente doğru Kürtçe konuşma oranı düşüyor
Mezopotamya Vakfı Koordinatörü Mikail Bilbil, “Devlet her ne kadar Kürtçe için kerhen bazı adımlar atmışsa da Kürtçe’nin gelişmesini istemiyor. Ailelerde bu konuda gerekli bilince sahip değil. Aileler Kürtçe seçmeli ders konusunda teşvik edilmiyor.Bakur’da Kürtçe dejavantajlı olduğu için aileler tercih etmek istemiyor” şeklinde konuştu.
Bilbil, bazı okul idarecilerinin talebe rağmen Kürtçe seçmeli dersleri tercihe açmadığını kaydetti.
Öğrencilerin tek bir seçmeli ders tercih edebildiğini belirten Bilbil, “Kürtler de muhafazakar oldukları için seçmeli ders olarak çoğu kez Siyer ve Kuran derslerini tercih ediyor. Siyer ve Kuran Kürtçeye bir alternatif olarak sunuluyor. Bir etkisi de budur.” dedi
Bilbil, şöyle devam etti:
“Özellikle siyasi partiler olmak üzere Kürt kurumları Kürtçe konusunda duyarlı bir bilince sahip değil. Tarihsel bir boyutu ve Kürtçenin dezavantajları var. En büyük sorun da bilinçsizlik. Kürt kurumlarının Kürtçe için bir plan ve programı olmalı. Kürt Dil Platformu kuran 9 Kürt partisi bu konuda halkı teşvik edebilir. Ama şu ana kadar bu iyi bir şekilde yapılmadı. Kürtlerin eksiklikleri de var. Medya aracılığıyla aileler teşvik edilseydi etkisi olurdu. Kürtçeyi seçenlerin sayısının çok olması durumunda devlet de mecburen Kürtçe öğretmen kadrolarını arttırmak zorunda kalır.
Özellikle kent merkezlerinde Kürtçenin durumu çok iyi değil. Köylerden kent merkezine doğru geldikçe Kürtçe konuşma oranı düşüyor. Bunda 1920’den itibaren Kürtlere karşı yürütülen asimilasyon politikalarının büyük bir etkisi var. Üniversitelerde açılan Kürtçe bölümlerine büyük bir ilgi vardı. Ancak siyasi atmosferin bozulmasının ardından ilgi ciddi oranda düştü. Siyasi atmosfer Kürtçenin durumunu daha da kötüleştiriyor.”
Muhammed Said Temel: HDP’nin öncülük etmesi gerekiyor
Batman Ahmedi Hani İnanç Kültür Derneği Başkanı Muhammed Said Temel ise, “Türkiye’nin Kürtlere karşı olan politikası karşısında ortaya çıkan durumdan dolayı şaşırmamak gerekir. Türkiye Kürtçenin yok olmasını istiyor” ifadelerini kullandı.
Kürt kurumlarının da bu konu ile mücadele etmek için gücünün bir yere kadar olduğunu vurgulayan Temel, “En büyük güç siyasi parti olan HDP’de. HDP’nin bu işe öncülük etmesi gerekiyor. Diğer kurumlarında onları desteklemesi gerekir. Kürt partileri bu işe öncülük etmezse Kürtçe büyük bir tehlike altındadır. HDP, halkı başka yönlere kanalize edeceğine, evlerde Kürtçenin konuşulmasına öncülük etmesi gerekir” değerlendirmesinde bulundu.
Atama yapılacak alanlar arasında Türkçe ve Türk Dili Edebiyatı’na toplam 1654, İngilizce’ye 1960, Almanca’ya 200, Arapça’ya 190, Rusça’ya 5 ve Fransızca’ya 1 kontenjan ayrıldı.
Sözlü sınavda 60 ve üzerinde puan alan adaylar, en fazla 20 eğitim kurumunu elektronik ortamda tercih edebilecek. Sözlü sınavda başarılı olanların atamaları, tercihleri de dikkate alınarak sözlü sınav puanı üstünlüğüne göre elektronik ortamda gerçekleştirilecek.
Bakanlıkça yayımlanan takvime göre, 20 bin sözleşmeli öğretmen atamasına ilişkin ön başvuruların alınması, sözlü sınav merkezlerinin ilanı ve sınav merkezi tercihlerinin alınması, 26 Mart-1 Nisan 2019 tarihlerinde yapılacak. Adayların, sözlü sınava alınacakları sınav merkezlerinin listesi ise 5 Nisan 2019’da yayımlanacağı belirtildi.
Sözlü sınavlar, 12-30 Haziran tarihlerinde yapılacak ve sınav sonuçları 4 Temmuz’da ilan edilecek. Sözlü sınav sonuçlarına ilişkin itirazlar, 8-10 Temmuz tarihinde alınacak, 16 Temmuz 2019’da sonuçlandırılacak.
rudaw