Suriye Kürtleri
Suriye’de Kürt bölgesi olarak adlandırılan Rojava’da yaşayan Kürtler ile ilgili herşey
Suriye Kürtleri,Kürtçe ismiyle Rojava’da yaşayan Kürtler sonradan göç etmiş değiller.Suriye’deki Kürtler,tarih boyunca Kürdistan Coğrafyasının bir bölümünü oluşturan bu bölgedeydiler.
Suriye’de Kürt Nüfusu Ne Kadar?
Suriye’de 3 milyon civarında Kürt nüfusundan söz edebiliriz.Suriye’de Araplardan sonra ikinci büyük etnik nüfusa sahiptirler.Kürtler Suriye’deki en büyük etnik azınlıktır.Suriye İç Savaşı‘ndan önce ülkenin yaklaşık %20’sini oluşturmaktaydı.
Suriye Kürt Şehirleri
Rojava’da Kürtlerin başkenti konumundaki Qamışlo(Kamışlı) başta olmak üzere,Haseke, Kamışlı, Tel Tamer, Kobani, Afrin,Amûdê,Cindirêsê,Serêkaniyê,Tirbespiyê,Til Koçer,Dêrika Hemko,Dirbêsiyê gibi onlarca şehir mevcuttur.
Ayrıca Halep’te Şeyh Maksud ve Eşrefiye adında iki tane Kürt mahallesi de bulunmaktadır.
Suriye Kürtleri,Kürtçe’nin Kurmanci lehçesiyle konuşmaktadırlar.Suriye’de Kürtlerin kontrolünde olan bölgelerde eğitim Kürtçe verilmektedir.
Rojava’nın Araplaştırılması
Kürtlerin yoğun olarak yaşadıkları bölgelerde Türkleştirme gibi Suriye’de de Araplaştırma politikası yürütülerek Kürtleri pasifize edilmeye çalışılmıştır.
Suriye’de Beşşar Esad’ın babası Hafız Esad‘ın da mensubu olduğu Baas Partisinin iktidarı darbeyle ele aldıktan sonra 1963 yılında Kürtler’in mevcut vatandaşlık hakkı ellerinden alınmıştır.
1973 yılında Hafız Esad‘ın projesi olan Kürt bölgesini Araplaştırmak için bir Arap Kuşağı(Kemer) adı altında bir Araplaştırma Politikası yürütülmüştür.Bu çerçevede bilindik bir yöntem olan göç ile nüfus dengelenmeye çalışılmıştır.Başka şehirlerden getirilen Arap aileler Kürtlerin yoğun olarak yaşadıkları yerlere yerleştirilmişlerdir.
Bu yıllarda çıkarılan yasalarla baskılar sistematik hale getirildi. Kürtlerin isimleri yasaklandı. Yaşadıkları bölgelerin ve işyerlerinin isimleri Arapça isimlerle değiştirildi. Okul ders kitapları yeniden yazılarak Kürtlere yer verilmemeye başlamıştır.
Hükümetin bu uygulamalarını protesto edenler tutuklanarak hapse atılmıştır. Suriye askeri hapishaneleri, (özellikle Mezze Hapishanesi) içeriye girenlerin bir daha geri dönmedikleri, yoğun işkence gördükleri yerler olarak, Halk üzerinde önemli baskı kurma araçları olarak kullanılmıştır.
Kürtleri Böl Yönet
Hafız Esad’ın erkek kardeşi Rıfat El Esad komutasındaki en acımasız kabul edilen, Savunma Tugaylarında da Kürtlere yer verilmiştir.Kürtleri böl ve yönet politikalarının hayata geçirilmiş uygulamaları olarak değerlendirilebilir. Arap taraftarı olmayı kabul eden “iyi Suriye Kürtleri”, rejime karşı çıkan Kürtlere karşı kullanılarak, onlardan gelecek tehditler minimum seviye indirilmiş, Kürdün Kürde karşı şiddeti meşru kılınmıştır.
Amude Sinema Katliamı
13 Kasım 1960 yılında Amude şehrinde İlkokul müdürlerinin talimatıyla öğrenciler kent sinemasına götürülür. Katılım zorunlu tutulur. 130 metrekarelik iki dar kapısı olan sinema salonuna, kapasitesi 120 kişi olmasına rağmen 500 çocuk tıka basa doldurulur.Filmin başlamasından kısa bir süre sonra perdenin ortasında bir yangın başlar. 500 Kürt çocuğundan 283’ü yanarak ölmüştür.
Yangının planlı olduğu iddiaları ortaya atılmıştır. Sinemadaki teknisyenlerden hiçbirinin ölmemesi ve ciddi bir soruşturma açılmaması yangının bilinçli olarak çıkarıldığı ihtimalini de güçlendirmektedir.
2004 Qamışlo(Kamışlı) Futbol Maçı Olayı
12 Mart 2004 yılında Kamışlı’ da Arap Deyrizorlu el-Futuva ve Kürt El Cihat takımlarının oynadığı bir futbol karşılaşmasında, Arap taraftarlar Kürt taraftarlara sloganlar ile sözlü taciz başlatıp saldırmaları kitlesel bir kavgaya dönüştü.Cenaze törenine saldıran Suriye Rejimi askerlerini tarafından birçok kişi ölmüştür.Daha sonra Qamışlo(Kamışlı) Kamışlı dışında Amuda, Derik, Serekaniye, Kobani’de kitlesel olarak protesto gösteriler yapılmıştır. 15 Martta Kürt-Hıristiyan-Arap temsilcileri arasında sağlanan anlaşma ile güvenlik sağlanmıştır.
Suriye İç Savaşından Sonra Kürtler
2011 yılında Suriye İç Savaşı’nın patlak vermesiyle Kürtler kendi bölgelerini korumak için silahlanarak bulundukları şehirleri yönetmeye başlamıştır.
İç savaşın başlamasıyla Kürt bölgelerinin güvenliğini PYD partisi YPG silahlı güçleri üstlenmiştir.
Günümüzde Türkiye,PYD ve silahlı kanadı olan YPG’yi terör örgütü olarak görmekte ve çeşitli operasyonlar düzenlemektedir.
Kürtlerin yoğun olarak yaşadıkları şehirlerde kontrolü ele geçiren Kürtler Afrin,Kobani,Cezire kanton yönetimlerini kurmuşlardır.
Günümüzde Suriye’de iki tane etkili Kürt parti vardır.Biri Türkiye’nin “terör örgütü” olarak gördüğü PYD’nin de içinde olduğu Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) ve Mesud Barzani’ye yakın olan Suriye Kürt Ulusal Meclisi (ENKS)
Suriye’de Kürtlerin Kontrolünde Olan Bölgeler
Suriye İç Savaşı‘yla beraber Kürt yönetimi Afrin,Kobani,Cezire kantonlarına bağlı şehirlerde kontrolü sağladıktan sonra,Türkiye’de AKP iktidarı tarafından PYD ve YPG’yi “terör örgütü” listesine almışlardır
20 Ocak 2018 tarihinde Türk ordusu ve bağlı ÖSO(Suriye Milli Ordusu)’ya bağlı gruplar ile gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekatı ile Kürt güçleri yönetimindeki Afrin ve çevresindeki yerleşimler ele geçirilmiştir.
9 Ekim 2019 tarihinde ise Barış Pınarı Harekatı ile ise de Resulayn, Tel Abyad, Suluk şehirleri ele geçirilmiştir.
Afrin’de Demografi Değişimleri ve Yağmalar
Afrin’e düzenlenen Zeytin Dalı Hareketından sonra Birleşmiş Milletler(BM) verilerine göre çatışmalar nedeniyle 100 binden fazla sivilin ülkenin başka bölgelere göç etmek zorunda kaldığını açıkladı.Harekatından bitmesinden sonra gidenlerin büyük bir bölümü geri dönemediler.
Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün istatistiklerine göre, en az 35 bin Arap Doğu Guta’dan Afrin’e yerleştirildi.
Afrin’e giren ÖSO grupları halka ait olan araba ,motosiklet dahil olmak üzere çeşitli dükkanlarda yaptıkları yağma görüntüleri günlerce konuşuldu. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın “yağma haberlerini dikkate aldıklarını ve olayın incelendiğini ” açıkladı.Recep Tayip Erdoğan da “bazı gruplarda ganimet anlayışının olduğu ve duruma hemen müdahele edildiği” açıklamasını yapmıştı.
Operasyondan sonra Afrin’de yer alan hastanenin Kürtçe ismi değiştirilip Türkçe ve Arapça olarak yazıldı.Ayrıca okullarda Kürtçe ise yasaklandı.
Operasyonan önce Afrin’nin büyük çoğunluğu Kürt iken günümüzde azınlık durumuna düşmüşlerdir.