Kürtlerin Tarihte Kurdukları Devletler adlı çalışmamızdan sonra şimdi de Devlet terimi kadar güçlü olmayan beylik prenslik ve hanedanları sizlerle paylaşacağız.
Okullarda Kürt tarihine dair bir öğretim olmadığı gibi Kürtlere ve Kürtçeye dair de hiçbişey öğretilmiyor maalesef.Bundan dolayıdır ki Kürt çocukları kendi tarihinden kültüründen uzak bir şekilde büyümektedirler.Kendi tarihine kültürüne yabancılaştırılan Kürtler,okullarda Atatürkçü Türk Milliyetçi Eğitim Sistemi ile asimile edilmekte ve kendi ırkına düşman hale getirilmektedir.
Kürtler‘in mücadelesinin bir sebebi de bundan dolayıdır.Ana dilde eğitim olsun Kürtler kendi tarihine yabancılaştırılmasın kendi dillerini tarihlerini kültürlerini öğrensinler taleplerine;
geçmişte olduğu gibi Türkiye’yi yönetenler karşı çıkıyor ve bunu bir bölücülük olarak değerlendiriyorlar.
Kürtler kendi topraklarında misafir muamelesi görmeye devam ediyorlar.Binlerce yıldır yaşadığımız bu topraklarda kendi dilimiz tarihimiz kültürümüzle yaşamak her milletin en doğal hakkı olduğu gibi Kürtlerinde tabii bir hakkıdır.
Ama sözkonusu Kürtlere gelince karşı çıkıp düşmanlık edebilmektedirler.Lafa gelinecede vay efendim kardeşiz..
İşte Kürt Beylikleri Prenslikleri ve Hanedanlıklar
Özellikle orta çağda birçok Kürt beylikleri prenslikleri kurulmuştur.Bazıları kısa sürede yıkılmış bazıları ise asırlarca varlıklarını sürdürmüşlerdir.
Kayusiler(226–380)
Kayusiler veya Kâvusakân Kayusun Evi (Kürtçe:Hozi Kavusakan) Kayusiler, Kirmanşah, Hakkari, Şehrizor bölgelerinde kurulmuş bir Kürt krallığıdır. Kayus ailesi tarafından kurulduğu için Kayusiler ismini almıştır..Kürdistan coğrafyasının Ortaları ve bugünkü Irak Türkiye İran üçgeninde kurulmuştur.Başkenti Şehrizor olarak kabul edilmektedir.
Kayus, Barzan,Hakkari,Mukri,Mad ve Şehrizor bölgelerdeki Kürtleri krallığının altında birleştirdi.Kürtler üzerinde hakimiyet kurmak isteyen Sasani Hükümdarı I.Ardeşir ile iki yılı aşkın süren savaşlar yapılmıştır.Krallık 380 yılında yıkılmıştır.Kayusiler dönemine ait kayalara oyulmuş birçok figur bulunmaktadır.
Ardeşir‘in oğlu Papag Destanı‘nda Kürtler‘in Kral Madig önderliğinde I.Ardeşir‘e başkaldırdıklarını yazar.Farsi kökenli Firdevsi’nin Şehname‘sinde bu mücadele konu edilmiştir:
“Biraz zora gelince Erdeşir;
“Anladı ki ölümsüz olan Kürtler,o değil İşi zorlaştı savaş meydanında
Ülkedeki bütün Kürtler bir oldu
Ama Pers ordusu da otuz kat fazla
Gün gece oluncaya kadar savaştılar
Ölü ve yaralılardan savaş meydanı,
Yürümek için bile dar geldi artık
Koskoca pers ordusu vardı orda
Ama yenildiler Kürt ordusuna”
Aisaniler( 912–961)
Aisani veya Aishani 912 yılında Doğu Kürdistan(iran Kürdistanı) da kurulan Kürt hanedanı.
Hükümdar Ahmed İshani‘den dolayı tarihçiler Aisaniler ismini kullanmışlardır.Aisaniler’in başkenti bugükü Doğu Kürdistan’da bulunun Serpol Zehab şehridir.Aisaniler yaklaşık 50 yıl Dinaver,Hamadan,Samghan,Şehrizor ve Azerbaycan’da hüküm sürmüşlerdir.
Bilinen Hükümdarları
Wandad,
Ghanim (or Ghanaym)
Daisam (Abu Salim Daisam)
Annaziler (990-1116)
Annaziler (Arapça: عنازيون ‘Annazīyūn), Ayyarî olarak da anılan Annaziler, 990 yıllında Abu’l-Fatḥ Moḥammad bin Annāz tarafından kurulmuştur
Annazilerin hükmettiği bölge, bugünkü İran – Irak sınır bölgesinde Kirmanşah, İlam, Hulvan, Dinaver, Mandali, Şehrizor ve Dakuk gibi yerleri kapsamaktaydı.
Annazileri Kirmanşah, İlam, Hulvan, Dinaver, Mandali, Şehrizor ve Dakuk şehirleri kapsayan bölgede hüküm sürmüştür.
Annazi Hükümdarları
Abul-Fath Mohammad bin Annaz (991-1011)
Husam al-Dawla Abu’l Shawk Faris ibn Muhammad (1011-1046)
Muhalhil ibn Muhammad (1011-1055)
Surkhab I ibn Muhammad (1011-1046)
Sa’idi ibn Faris (1050-1055)
Surkhab II ibn Badr (? -1107)
Abu Mansur ibn Surkhab (1107- ?)
Surkhab III ibn Annaz (1100’lü yılların ikinci yarısı)
(1148-1424
Luristan Hanedanlığı(1148-1424
Luristan Krallığı, Fedlaviyan ya da Hezarhespan (Kürtçe:Loristanê,Hezarhespî veya Fedlewî ,Farsça لر بزرگ)
Ortaçağ‘da (1148-1424) günümüzün İran’ın günümüzde eyaleti olan Luristan da hüküm sürmüş bir Kürt hanedanlığı.
Luristan Hanedanlığı kurucusu Kuzey Suriye’den Azerbaycan üzerinden Luristana göç eden Fedla adında bir beydir. Onun adından yola çikarak bu hanedana Fedlavi de denilmiştir.lakin bazı kaynaklarda Hezarhespi´ler´de (Bin Atlılar) diye de geçer.
Luristan Kralları
Ebu Tahir bin Muhammed (1148-1203)
Malik Hezaresp (1204-1248)
İmadüddin (1248-1251)
Nusreddin (1252-1257)
Takla (1257-1259)
Şemseddin (1259-1274)
I. Yusuf Şah (1274-1288)
I. Afrasyab (1288-1296)
Nusreddin Ahmed (1296-1330)
Rükneddin II. Yusuf Şah (1330-1340)
Muzaferiddin II. Afrasyab (1340-1355)
Şemseddin Paşang (1355-1378)
Malik Pir Ahmed (1378-1408)
Ebu Sayyid (1408- 1417)
Şah Hüseyin (1417-1424)
Gıyaseddin (1424)
Ardelan Prensliği (1169–1867)
Ardalan veya (Erdelan) uzun yıllar varlığını sürdürmüş Doğu Kürdistan’da (İran Kürdistanı) kurulmuş bir Kürt Prensliğidir.Başkenti Senendec şehridir.
698 yıl gibi uzun süre egemenliğini koruyan Ardelan ismi devleti kuran aileden gelmektedir.Şeref Han‘ın eseri olan Şerefname‘ye göre,prensliğinin ilk kurucusu,Bawa Ardelan olarak anılmakta ve Ahmed bin,Mervan‘ın soyundan yani Mervani Kürtlerinden oldukları beyan edilmiştir.
Ardelan‘ın resmi dini Yarsan idi (Şii),bu sebeple din Gorani lehçesine bağlıydı çünkü Yarsan inancına bağlı olanların ibadet deyişlerinde kullandıkları dil şiirsel yapisindan ötürü Kürtçenin Gorani lehçesiydi. Yarsan inancı yayıldıkça Gorani lehçesi de yayıldı,özellikle yoksul kesimin içinde.
Yarsan edebiyatçıları sadece Gorani lehçesinde eserler verdi.Bu şair ve yazarlardan Baba Yadigar (8.yüzyıl),Mela Perişhani (14.yüzyıl),Mevlevi Kurd (1806-1882),Masture Ardalan gibi Goranice eserler verdiler.Ardelan beyliğinde edebiyata müzikte eşlik etti. Çünkü müzik Yarsan inancında ayrılmaz bir figürdür.İbadetin bir parçasıdır.
Ardelan Prensliği 1867 yılında Türk hanedanı olan Kaçar Hanedanlığı tarafından yıkılmıştır.Ardelan ailesinin torunları günümüzde Senendec ve çevresinde yaşamını sürdürmeye devam etmektedirler.
Masture Ardelan
Mesture Erdelan (d. 1805,
Mesture Erdelan | |
---|---|
Tam adı | Mah Şeref Xanim Mesture Erdelan |
Doğumu | 1805 İran, Senendec |
Ölümü | 1848 (43 Yaşlarında) Irak, Süleymaniye |
Çağı | 18. Yüzyıl |
Bölgesi | Kurdistan Coğrafyası, Ardelan Prensliği |
İlgi alanları | Tarih, Şiir |
Masture Ardelan,Senendec şehrinde doğmuş Kürtçe’nin Gorani lehçesinde eserler vermiş şair, yazar ve tarihçi.
Kürdistan Bölgesel Yönetimi şehirlerinden Süleymaniye ilinde büyümüştür. dönemin Ardalan Prensliği‘nin merkeziydi Senendec. Babası Ebulhasan Beg Qadri gözetiminde Kürtçe, Arapça ve Farsça eğitim aldı. Kocası,Xasraw Xani Erdelan prensliğin hükümdarı oldu. Kocasının ölmesinden sonra Ardalan Prensliği hükümdarsız kalır. Kaçar hanedanliği 19. yüzyıl’da Ardalan’ı fetheder. Oğlu, Reza Qulikxan Kaçar’lar tarafından hapsedilir.
Eserleri
Şiir, tarih ve edebiyat dallarında çok kitap yazdı. Ağırlıklı olarak Kürtçe‘nin Hewrami ve Gorani lehçeleri ve Farsça eserler yazmıştır. Ortadaoğu’da 19.yüzyıl’ın tek kadın historiyografi olma özelliğini taşıyor. Ardelan Prensliği‘nin tarihi hakkında kitap yazdı. Günümüzde yayınlanmiş olan şiir koleksiyonuna sahipti. Erbil şehrinde 11.15.2005 yılında eserlerinin tanıtıldığı bir konferans gerçekleştirildi. Dünya geleninde 100’ün üzerinde bilim ve kültür insanları Masture Ardelan’ın yaşamı ve edebi yönünü anlatan 30 makaleyi İngilizce, Farsça, Arapça ve Kürtçe sundular.
Kitapları
İslam’a inanç ve ibadetin risalesi (Farsça)
Divan (Masture’nin Kürdistan Divani) Kürtçe ve Farsça
Erdelan Tarihi (Kürtçe)
Badinan Beyliği,(1376–1843)
Badinan Beyliği, Büyük Behram Paşa(Halhallı Behram Paşa ile karıştırılmamalıdır) zamanında en parlak dönemini yaşamıştır.Osmanlı ve Safevilerle yapılan savaşlar sonucunda Badinan Beyliği 1834 tarihinde gücünü iyice yitirmiştir.Badinan Beyliği 1834 tarihinde yine bir Kürt emirliği olan Soran Emirliği’nin yönetimi altına girmiştir. Soran Emirliği 1835 için kaynaklarda Badinan Beyliği’nin yıkılış tarihi 1843 olarak belirtilmiştir.Badinan veya Bahdinan . 1376 yılında Hakkari‘nin Şemzinan bölgesinde Baha al-din tarafından kurulmuştur.Daha sonra başkentleri Amadiye şehri olmuştur.
Badinan Beyliği Amediye başkent olmak üzere Duhok,Zaho,Akre,Simele Şeyhan şehirlerini yönetimleri altına almışlardır.
1843 tarihinde sonra Badinan Beyliği toprakları Osmanlı Devleti tarafından ele geçirilip Musul Sancağına bağlanmıştır.Bölgenin en antik kütüphanesi Amediye’de Qubehan okulunda 400 el yazması eser 1919 yılında İngilizler tarafından tahrip edildi.
Soran Beyliği-Emirliği(1399-1835)
Soran Emirliği Kürtçe: سۆران-Eng-Soran Emirate) 1399 yılında Kuzey Irak’ın Şehrizor şehrinde kurulmuştur.Beylik olarak kurulmuştur ama 1514 Çaldıran savaşından sonra Soran Beyliği Osmanlı’ya bağlılığını ilan etmiş daha sonra ise Soran Emirliği olarak Osmanlıya bağlanmıştır.
Soran Emirliği, güneyden Kürt beylik olan Baban Beyliğine, doğudan İrana, kuzeyden ve batıdan Bahdinan Beyliğine ve Erbile komşu idi.
Soran Emirliği میریتیا سۆران Mîrîtiya Soran |
||||
|
||||
1835 yılında Kürt beylikleri |
||||
Başkent | Revandiz | |||
Dil(ler) | Soranice | |||
Din | İslam | |||
Yönetim | Emirlik | |||
Emir | ||||
1399- 1514 – 1835 | ||||
Tarihi | ||||
Beyliğin Kuruluşu | 1399 | |||
– 22. Kürt Beyliklerle beraber Osmanlıya bağlandı | 1514 | |||
– Osmanlıdan Bağımsızlık | 1830 | |||
– Osmanlı Devleti tarafından yıkıldı | 1835 | |||
1787 yılında Soran Emirliği‘nin başkenti Şehrizor’dan Rewandiz’e taşınmıştır.
1814 yılında Soran Emiri Süleyman Bey öldükten sonra yerine oğlu Mir Muhammed gelmiştir.Mir Muhammed bağımsızlık mücadelesi başlattı ve ordusunda düzenlemeler yaparak ateşli silahların kullanımını yaygınlaştırmış ve savunma amacıyla birçok kale yapmış ve onarmıştır.
Halk arasında Mir Muhammed, Paşayê Kor, Mirê Kor, olarak bilinirdi. Mir Muhammed duruşu Müslüman bir kişiliği ve stratejist yönleriyle halk tarafından sevilen bir liderdi.
Kaleler, saraylar, büyük konaklar, köprüler ve birçok askeri kuleler, kentin içinde de savunma birlikleri ve kanallar yaptırdı. Soran Kürdistan Prensliğinin 4 büyük yol girişlerine büyük karakollar kurdurdu. Bunlar vasıtasıyla topraklarının değişik bölgeleriyle bağlantıyı sağlıyordu. Bu karakolların bir başka görevi de emirlikteki düzenin muhafızlığını yapmaktı. Ülkede hırsızlık olayları adeta kalmamıştı.
Mir Muhammed, Osmanlı‘ya vergi vermiyor bağımsızlığın göstergesi olarak altın, gümüş ve bakır sikkeler üretmeye başlamıştır.
Osmanlı‘ya bağlı Bağdat valisi Mir Muhammed‘in bağımsızlığını tanıyanlar arasındadır.
Mir Muhammed,yine Kürt Behdinan Beyliği‘ni egemenlik altına alarak sınırlarını Zaho Duhok‘a kadar genişletmiştir.Mir Muhammed,Botan Beyliğini ele geçirmek için saldırmış daha sonra geri çekilmek zorunda kalmıştır.
Bu gelişmeleri takip eden Osmanlı padişahı II.Mahmut,yine benzer bir gelişme olan Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa ile 1834 yılında Kütahya Antlaşması ile sağlama aldıktan sonra, Reşid Mehmed Paşa komutasında 40 binlik orduyu Soran Emiri Mir Muhammed’in üzerine gönderir.
Mir Muhammed ile başa çıkamayacağını anlayan Osmanlı, günümüzde sık sık yapılan Din ile Kürtleri kandırma yoluna gitti ve Şeyhülislam Molla Hadi tarafından fetva çıkartıldı:Reşid Mehmed Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu,Soran Emirliğinin başkenti Rewanduz’a taaruza geçer.Ancak beklenmedik bir disiplin içinde direnen Mir Muhammed‘in ordusu karşısında geri çekilen Osmanlı ordusu 1 yıl sonra 1835 yılında yine Rewanduz’u kuşatma altına aldı.
İlan ettikleri fetvaya göre;
”Kürtlerin Osmanlıyla savaşmalarının ümmete ihanet haram olduğu” denilmekteydi.
Bu fetvadan sonra bazı işbirlikçi melleleri devreye sokması ile beraber, özellikle Melle Hadi adındaki işbirlikçinin öncülüğünde propagandaların, fetvaların pimi çekilmişti. Halk arasında kargaşalar ve nihayetinde çözülmeler baş gösterir. Dönemin bu işbirlikçi melleleri “Osmanlı halifesi ile savaşmak büyük günahtır, halife ile savaşan karısını boşamış gibidir” gibi propagandalarla halkı savaştan soğuturlar.
Hem fetvalar ile geri çekilen aşiretler ile Soran ordusu zayıflamış hemde kuşatma altında bulunan Rewanduz’da yeterli su gıda kalmadığı için belli şartlarda teslim olmaya karar verir.
Mir Muhammed‘in,II Mahmut ile görüşme ve halkına zarar verilmemesi gibi bazı şartları kabul edilip,teslim olduktan sonra şartları yerine getirmeyen Osmanlı ordusu ,padişah II.Mahmut ile görüşmeye giden Mir Muhammed’i yolda öldürüp Rewanduz’da da Rus kaynaklarına göre 10 bin Kürtü de öldürüyorlar.Böylece Soran Emirliği yıkılmış ve doğrudan Osmanlı‘ya bağlanmıştır.
Daha sonra Osmanlı ordusunda kolera salgını çıkmış ve komutan Reşid Mehmed Paşa da kolera salgınından dolayı döndüğü Diyarbakır’da ölmüştür.
Soran Emirliğini Yöneten Bazı Mir’lerin İsimleri
İsa
Şah Ali Bey
Pir Budak bin Şah Ali Bey
Mir Seyfeddin
Mir Hüseyin
Mir Seydi bin Şah Ali Bey
Emir Seyfeddin bin Mir Hüseyin bin Pir Budak
Kuli Bey bin Süleyman Bey Mir Seydi
Budak Bey bin Kuli Bey bin Süleyman Bey
Süleyman Bey bin Kuli Bey bin Süleyman Bey
Ali Bey bin Süleyman Bey
Şıkali Bey
177??-1816 Süleyman Bey
1816-1825 Hanzad (tek bayan Hükümdar)
1825-1835 Mir Muhammed
Baban Prensliği (1649–1850)
Baban Prensliği veya Babanzadelar(Kürtçe: میرنشینی بابان) kuruluş 1649 kuruluş yeri Süleymaniye şehri.Yaklaşık 200 sene varlığını sürdürmüş bir Kürt Prensliği
Baban Prensliğinin kurucusu Faqi Ahmet ‘tir.Baban ailesi tarafından kurulduğu için Baban Prensliği yada Baban Emirliği denilmektedir.
Osmanlı İran tehtidine karşı bölgedeki Kürt beyliklerini desteklemiş ve Kürt beyliklerini tampon bölge olarak kullanmış Doğu sınırlarını güvence altında tutmuşlardır.
Osmanlı İran savaşlarında(1723-1746) Baban Prensliği Osmanlı‘nın yanında savaşmışlardır.
II. Mahmut döneminde merkezi otoriteyi güçlendirmek için yapılan politikalar sonucunda Baban Prensliği ile Osmanlı ters düşmüş yapılan savaşlarda Baban Prensliği Osmanlıyı mağlup etse de 1748 yılında Osmanlı ordusu, Koya yakınlarında Ahmed Paşa komutasındaki Baban ordusunu yenilgiye uğratmış ve Şehrizor şehri ele geçirilmiştir.1850 yılında ise başkent Süleymaniye ele geçirilmiş ve Baban Prensliği yıkılmıştır.
Baban Pensliği döneminde Şair Nali, Salim gibi Kürt edebiyatçılar yetişmiştir.
Hükümdarlarının listesi
Ahmed Fakih, 1649-1670
Süleyman Baba, 1670-1703
Khan Mohammed Paşa, 1721-1731
Navayub Khaldi Paşa, 1732-1742
Navayub Selim Paşa, 1742-1754
Navayub Süleyman Paşa 1754-1765
Muhammed Paşa, 1765-1775
Abdullah Paşa, 1775-1777
Ahmed Paşa, 1777-1780
Mahmud Paşa, 1780-1782
İbrahim Paşa, 1782-1803
Abdurrahman Paşa, 1803-1813
Mahmud Paşa, 1813-1834
Süleyman Paşa, 1834-1838
Ahmed Paşa, 1838-1847
Abdallah Paşa, 1847-1850
Tarihe İz Bırakan Baban Ailesi
Baban ailesi soylu ve köklü bir aile olması sebebiyle, aileden onlarca kişi çeşitli büyük makamlara gelmiş ve günümüzde bile Baban ailesinden kişilikler kamuoyunda boy göstermektedirler.
İşte Bazı Baban (Babanzadeler)Ailesinden olan Şahsiyetler
Mustafa Zihni Paşa:1839-1911) Osmanlı devlet adamı olan Zihni Paşa Maliye Nazırı Ticaret ve Ziraat Nazırlığı, Evkaf Nazırlığı görevinde bulundu. Ayrıca Selanik, Hüdavendigar (Bursa) ve Halep Valisi oldu. 1908 yılında II. Meşrutiyet’in ilanından sonra Şura-yı Devlet Başkanı ve Meclis-i Ayan üyesi oldu.
1901 yılında Vedat Tek’in mimarlığını yaptığı Erenköy’deki Zihnipaşa Camii’ni inşa ettirmiştir.Ayrıca av köşkü olarak yaptırdığı bir bina günümüzde Erenköy Zihnipaşa Kız Sanat Okulu olarak kullanılmaktadır
Babanzade Ahmed Naim Bey, (1872-1934)
Ahmed Naim, Osmanlı’nın son dönemi ile Cumhuriyet’in ilk yıllarında yaşamış mütercim, felsefeci ve yazardır. 1914–1933 yılları arasında Dârülfünûn’da(İstanbul Üniversitesi) felsefe dersleri hocalığını yaptı. 1919 yılında Dârülfünun’a rektör oldu. Bir süre a’yan azalığı yaptı. 1933’te yapılan üniversite reformuyla görevine son verilen Ahmed Naim, “Felsefe Dersleri”, “Mebadi-i Felsefe’den İlmu’n-Nefs” ve “Mantık” adlı telif ve tercüme eserleriyle, felsefe sahasında değerli bir mütercim ve felsefeci olarak tanınmıştır. Daha fazlası için tıklayınız.
Babanzade Hüseyin Şükrü Bey, (1890-1980) İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı Tercüman gazetesinde ve yazı işleri müdürlüğü yapmıştır.
Babanzade Cihad Bey (1911-1984) 1961 yılında Basın-Yayın ve Turizm Bakanlığı ve 1980 yılında ise Kültür Bakanlığı yapmıştır.Ayrıca Ulus gazetesinin sahibi ve çeşitli gazetelerde de çalışmıştır.
Babanzade Hamdi Bey:İttihat ve Terakki Üyesi
Babanzade Hikmet Bey: Kürdistan Teali Cemiyeti Kurucu Üyeliğii yapmıştır.
Babanzade Jamil Sidqi el-Zahawi: Irak şair ve filozof
Babanzade Muhammed Najmuldeen: Irak Asiacell Telekomünikasyon şirketlerinin kurucu üyelerinden biri.
Ahmed Muhtar Baban: 1958 yılında monarşi ile yönetilen Irak’ın son Başbakanı
Nazım Hikmet’in babaannesi Samiye Hanım, Babanzade ailesindendir.
Necip Fazıl Kısakürek‘in eşi Fatma Neslihan Baban yine Baban ailesine mensuptur.
Ayrıca Yaşar Kemal de Babanzadelerden Ayşe Baban ile evlenmiştir.
bunlar gibi listeyi uzatabiliriz.Baban ailesi her alanda ve ülkede kendilerinden söz ettirmeyi başarmışlardır.
Güncellenmektedir…
Araştırmalarımız devam etmekte olup güncellemeler devam etmektedir.Takipte Kalın..