Atatürk ve Kürtlere Özerklik
Sürekli tartışılan konu olan ‘Atatürk Kürtlere Özerklik Vaad Etti mi? ” konusuna açıklık getireceğiz.Yıllardır tarihi birçok gerçekler saklanmış ve yıllar sonra gerçekler açığa çıkmışlardır.Gün geçtikce baskılar azaldıkça gerçek tarih ve belgeler açığa çıkmaktadır.
”Atatürk’ün Kürtlere Özerklik Sözü’‘ meselesinide yıllardır malum çevreler tarafından saklanmış örtbas edilmiştir.Türk Tarih Kurumu’nun kafatasçı tarih bilgileriyle okullarda eğitim yapılmış ve gerçek bilgiler kamuoyuna sunulmamıştır.
Bilindiği gibi Cumhuriyetten sonra Kürtler’e zulümler başlamış ve günümüzde dahi bu zorbalıklar süregelmektedir.Kürdüm demeyi dahi yasaklayan bir zihniyet, Kürtlerle ilgili gerçekleri nasıl açıklayabilir ki..
Atatürk’ün Kürtlere Özerklik Sözü Gerçeği
Amasya Protokülünde Geçen Kürtlere Özerklik Vaadi(22 Ekim 1919)
22 Ekim 1919’da Temsil Heyeti ile İstanbul Hükümeti arasında imzalanan Amasya Protokolü’nde” Kürtler
Osmanlı Halkının parçası olduğu,savaş biter bitmez Kürtlerin içtimai, siyasi ve ırki her türlü ihtiyaçları giderilecektir,Kürtlerin serbestçe gelişmelerini sağlayacak şekilde etnik haklara kavuşmalarına sosyal açıdan izin verilmesini desteklemek gerektiğini” vurgulanmıştı.
Protokoldeki kararların altında Mustafa Kemal Paşa ile Ankara escort beraber Bekir Sami Bey’in ve Rauf Orbay’ın da imzaları vardı. Ama Nutuk’ta bu maddeler sansürlenmiş ve Kürtler ile ilgili olan bu maddeler yıllardır halktan gizlemişlerdir.Günümüzde dahi okullardaki kitaplarda bu maddelere yer verilmemektedir.
Teşkilat-ı Esasiyede de Yerel Yönetimlerin Güçlendirilmesi Kararı(1921)
1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nda belirtilen maddede ‘Her il yasalar çerçevesinde vakıf, medrese, eğitim, sağlık, ekonomi, tarım, bayındırlık ve sosyal yardım konularında yerel düzeyde idari yetkiye sahiptir. Bu konuların yönetimi, il şuralarının yetkisine bırakılmıştı’ denildiğini bunun ‘özerklik’ olararak belirtilebilir.
Teşkilat-ı Esasiye’deki bu maddelere göre Kürtler en azından Kürdistan coğrafyasında Kürtçe eğitim görebilirlerdi.Ama bu maddeler bile uygulanmamış sonradan da inkar edilip yoksayılmıştır.
Atatürk’ün İzmit’teki Basın Toplantısındaki Özerklik Açıklamaları (1923)
Atatürk’ün 1923 yılında İzmit’te gazetecilerle yaptığı basın toplantısında da Özerklik sözlerini yine tekrar etmiştir.
Gazeteci Ahmet Emin Yalman’ın sorusuna Atatürk;
”Teşkilat-ı Esasiye Kanunu gereğince zaten bir türlü özerklik oluşacaktır. O halde hangi livanın halkı Kürt ise onlar kendilerini özerk olarak idare edeceklerdir.Şimdi Türkiye Büyük Millet Meclisi, hem Kürtlerin ve hem de Türklerin yetki sahibi vekillerinden oluşmuştur”. açıklaması yapmıştır.
1923 İzmit Basın toplantısına katılanlar;
Halide Edip
İstanbul mebusu Adnan Bey,
Vakit Başyazarı Ahmet Emin Bey
Tevhid-i Efkâr başyazarı Velid Bey
İleri gazetesi Başmuhabiri İsmail Müştak Bey
Akşam gazetesinden Faih Rıfkı Bey
İleri gazetesinin İzmit muhabiri Kılıçzade Hakkı Bey
Atatürk’ün Kürtlere Özerklik Açıklamaları Çıkarılarak Yayınlandı
Tarih Kurum’u tarafından, “Mustafa Kemal’in İzmit-Eskişehir konuşmaları” diye kayda geçen İzmit Basın toplantısındaki metinler defalarca yayınlanmasına rağmen,Özerklik ile ilgili metinler sansürlenmiştir.
Atatürk’ün konuşmasının tamamı 1929-1930 yıllarında yayınlanmış ama , 1969’da İsmail Arar’ın yazdığı ‘İzmit Basın Toplantısı’ kitabında metin sansüre uğradı. Atatürk’ün konuşması yine Türk Tarih Kurumu tarafından yayınlanan Arı İnan’ın yazdığı ‘Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923 Eskişehir- İzmit Konuşmaları’ adlı kitabında da Özerklik metinleri çıkarılıp yayınlanmıştır.
Not: İzmit Basın toplantısının aslı Cumhurbaşkanlığı arşivinde bulunmakla beraber,bir örnekleri ise Genelkurmay, Anıtkabir arşivi ve Türk Tarih Kurumu’nda da bulunmaktadır.
Atatürk’ün kandırıp kendi tarafına çektiği daha sonra ihtiyacı kalmadıktan sonra sürgün ettiği Diyap Ağa
Atatürk bu Sözlerinden Ne Zaman Vazgeçti?
1924’ün sonbaharında vazgeçti. Hem kendisi hem çevresindeki İttihatçılar Kürtler’in kendi kendilerini idare etmesini istemediler ve çok rahatlıkla dönüş yaptılar. Zaten ondan sonra da Şeyh Sait isyanı başladı. 1925 Şeyh Sait hareketi bir kopuştur, kırılmadır. Hem din hem de Kürt hareketidir bu. O zamanki bakanlar kurulu, bu hareketi önce mahkeme başkanının verdiği kararla bir Kürt hareketi olarak gösterdi. Ama sonra baktı ki bu ileride ideolojik ve siyasal bir sorun olur. Bakanlar kurulu bir karar aldı ve “Şeyh Sait hareketi dinsel bir harekettir” dedi.
Kürtlerin Atatürk’e Kanması ve Sonrası
Mustafa Kemal Atatürk,defalarca Kürtler’e Muhtariyet(Özerklik) konusuna değinmiş ve Osmanlıdaki gibi yine Kürtler’in Özerk olarak yaşayacaklarına dair sözler vermiştir.Ama Savaş kazanıldıktan sonra bırakın Özerkliği Kürtçe Eğitim öğretim dahi yasaklanmış,Kürtçe yasaklanmış,Kürdüm demeyi dahi düşmanlık olarak görmüşlerdir.